içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Yaklaşma! Yaklaşırsan kullanma! Kullandıysan hemen bırak! Bırakınca Yaklaşma!

Bağımlılığı görmezden gelmek veya inkâr etmek, iyileşmenin önündeki en büyük engeldir. Problemi yok sayarak çözüm yollarını aramak ise beyhude bir çabadır. Bağımlılığı ile mücadele eden, ayık yaşamı öğrenmeye çalışan bağımlı bireyi çoğu zaman ailesi anlamaz. Bunun en büyük sebebi ailelerin bağımlılık hakkındaki kıt bilgilerinden kaynaklanır. Bilginin rehberliğine sığınmayan birçok aile sayısız hata yapar. Mesela her an bağımlılıktan ve iradeli olmaktan bahsederek bağımlı bireyin motivasyonunu bozar, hatta bu davranış biçimi onların yeniden madde içmesine neden olur. Aile kendi elleriyle çocuğunu tekrar tekrar maddenin kucağına iter. Bağımlı aileleri ayık yaşamı öğrenme sürecinde bağımlının kendisinden daha fazla hata yaparlar.

Aile üyelerinin en sık yaptığı hata; sürekli olarak bireyin bağımlılığını gündeme getirmeleridir. Adeta evin içerisinde başka hiçbir konu konuşulmaz, çoğu zaman iyi niyetle yapılan bu sohbetler bağımlı bireyin sabrını tüketir. “Bunlar bana hiçbir zaman güvenmeyecek” inancını diri tutar bu da bağımlının hızla geri dönmesine ve bağımlı olduğu maddeleri kullanmasına neden olur. Bu tarz hatırlatıcı konuşmalar, bireyin üzerinde baskı oluşturur ve özgüvenini zedeler. Aile bağımlılıktan uzak aile içi sohbetlere, umutlu bir geleceğe dair konuşmalara odaklanmalıdır. 

Hiç durmadan eleştiri ve suçlamalarda bulunmaya devam etmek geçmişi, bağımlılık günlerinin geride bırakılmasına engel olur. Bireyi iradesiz olmakla, başarısızlıkla suçlamak, onun kendisini daha da kötü hissetmesine yol açar. Geçmişi konuşarak günü ve geleceği yok edersiniz. 

Bağımlılığı kişilikle özdeşleştirmek, bireyin bağımlılığını onun karakteriyle bağdaştırmak, “Sen zaten hep böylesin” gibi ifadeler kullanmak, zaten zor durumda olan aile içi ilişkiyi hepten zedeler.  Aşırı kontrolcü davranışlar, ister istemez ailelerin normali haline dönüşür, ancak bu hali de dönüştürmek bağımlı bireyin ayık yaşamda kalabilmesi için çok önemlidir. Bağımlı kişinin her hareketini izlemek ve sürekli müdahale etmek, bireyin bağımsızlık ihtiyacını ihlal eder ve karşı direnç oluşturur. Bu davranışınızı sağlıklı hale getirmenin yolu gözetlemek değil, iyi bir gözlemci olmaktan geçer. Gözetleyen arkadan işi çevirir, gözlem yapan ise sevdiğini bu sorundan kurtarır.

Uygunsuz maddi destek sağlamak, bir anlamda “eğer uyuşturucu kullanmazsan bunları alır, senin için bunları yaparım” demek, rüşvetçi bir ilişkidir. Maddi olanakların bağımlıyı durduğu görülmediği gibi tam tersi zamansızca sağlanan maddi imkanların tamamının, bağımlı bireyin madde kullanmasına neden olduğu bilinen bir gerçektir. Maddi yardımda bulunarak ya da bağımlılığın sonuçlarını bireyin yerine çözerek, sorumluluk almasına engel olursunuz. Bağımlı hayatında yaptığı borçları ayık hayatında ödemesi gerektiğini görmeli ve bunun için çabalamalıdır.

Tutarsız davranışlar, yanlış mesajlar barındırır. Bir gün çok anlayışlı ve destekleyici, diğer gün cezalandırıcı veya aşağılayıcı bir tavır içinde olmak, bireyin kafa karışıklığı yaşamasına neden olur. Ailesi olarak ondan ne istiyorsunuz? Bağımlılığı hayatınızda asla istemediğinizi tavizsiz bir biçimde gösterin, “bu benim hayatım karışmayın!” diyen yetişkin evladınız o zaman bu hayatı sizin evinizin sınırları dışında bir başına gerçekleştirmek durumundadır. İçmeyi seçen, hayatını buna göre dizayn edebilmelidir. Çocuğunuzun uyuşturucu parasının sponsoru olmamayı seçmek de sizin en büyük hakkınızdır.

“Başka daha büyük suçlara karışırsa?” endişesi gözünüzün önünde olup olmamasıyla ilgili değildir. Uyuşturucu kullanmaya devam ettikçe suç örüntüsü sizin yanınızda ya da uzakta zaten artış gösterecektir. Profesyonel yardım almaktan kaçınmak veya geç kalmak çözüm bulmanızın süresini uzatır. Aileler istedikleri kadar bilgilerini artırsa da bir uzamanın bilgi birikimine ve ferasetine aynı seviyede ulaşamazlar. Tedavi sürecinde rehberlik eden profesyonellerle işbirliği yapmamak, süreci uzatır ve zorlaştırır. 

Aileler bağımlı bireye nasıl davranmalı ve yaklaşmalıdır?

  • Empati, duygudaşlık kurun, bağımlılığın bir hastalık olduğunu anlayın ve bireyin yaşadığı zorlukları anlamaya çalışın. Onun yerinde olduğunuzu hayal edin. Sevdiğiniz başka bir hastalığa yakalansa, misal kanser olsaydı bu kadar yargılayıcı olur muydunuz?
  • Destekleyici bir iletişim tarzını seçin, onu eleştirmek yerine cesaretlendirin. “Seninle gurur duyuyorum” gibi ifadeler kullanarak pozitif bir dil benimseyin. Bunu yaparken de tutarlı olun, bırakması, mücadelesi takdir edilebilir ancak ödüllendirilecek bir durum yoktur, yapması gereken zaten kullanmamaktır. 
  • Tedavi sürecine dahil olun, terapilere, eğitimlere veya grup toplantılarına katılın, tedavi sürecini öğrenin ve katkı sağlayın. 
  • Bağımlılık hakkında her bilgi edinmeye devam edin. Bağımlılık, tedavi ve iyileşme süreci hakkında bilgi sahibi olun. Bu, bireyi daha iyi anlamanıza ve yanlış davranışlardan kaçınmanıza yardımcı olur. 
  • Sorumluluk vermeyi aile olarak öğrenin, bağımlı bireyin hayatında sorumluluk almasına olanak tanıyın. Onun adına problemleri çözmek yerine ona rehberlik edin. Her gün yatağını yaparak bir sorumluluk örneği başlatabilir, basit görünür ama her gün yapılan her iş zor ve sıkıcıdır. Sıkılmasını yöneten bağımlı kurtulur, bu da sorumluluk alabilmesi anlamına gelir.
  • Baskıcı ve kontrolcü olmaktan kaçının, onun bağımsız bir birey olduğunu kabul edin ve kararlarına saygı duyun. 
  • Sabırlı ve anlayışlı olun, bağımlı bireyin sabrı öğrenmesi sizin ona doğru bir rol model olmanızdan geçer. İyileşme zaman alır; inişler ve çıkışlar olabilir. Süreçte tüm aile üyelerinin sabırlı olmaktan başka çaresi yoktur. 
  • Olumlu rol model olun, kendi yaşam biçiminizle bireye sağlıklı alışkanlıklar kazandırmaya örnek olun. Sigara içen bir ebeveyn iseniz size sigarayı bırakın. 
  • Sınırlar koyun hem kendinizi hem de bağımlı bireyi koruyacak sınırlar belirleyin. Örneğin, maddi destek konusunda net olun ve bağımlılığı sürdüren davranışları destekleyecek yardımlarda asla bulunmayın. 
  • Umutsuzluğa kapılmayın, çocuğunuzun, eşinizin bağımlılıkla mücadelesi uzun sürebilir. Ancak, bu sürecin sonunda iyileşmek mümkün ve bunu her bağımlı ve ailesi başarabilir.

Ailelerin doğru destekleyici rolü üstlenmesi, bağımlı bireyin iyileşme sürecinde büyük fark oluşturur. En önemli adım, profesyonel yardımı ve iletişimi bir arada yürütmektir. Bağımlılık bir aile hastalığıdır ve iyileşme hep birlikte olur.

 

Bu yazı 1358 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum