-
ZAFER ERCAN
Tarih: 19-01-2025 22:34:00
Güncelleme: 19-01-2025 22:34:00
“Alkolün azı az, çoğu çok, sahtesi de akıllara zarar.” Bu söz, geçtiğimiz yılbaşı öncesinde sahte içkiden kolay para kazanma hırsıyla piyasaya sürülen zehirli ürünlerin yol açtığı trajediyi adeta özetliyor. Bu yıl da maalesef, birçok vatandaşımız sahte içki yüzünden hayatını kaybetti, bazıları ise yoğun bakımda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu olaylar, alkolün sadece bağımlılık yapıcı bir madde olmadığını, aynı zamanda ölümcül sonuçlara yol açabilecek bir tehlike olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yılbaşı öncesindeki ölümlere son bir haftada gerçekleşen ölümler eklendi, Türkiye'de son bir haftada sahte içkiden ölen kişi sayısı 37 olarak kayıtlara geçti. Toplu bir katliamdır bu!
Alkol, bağımlılık yapıcı bir maddedir ve sık alkol kullanımı, alkolizm olarak bilinen bir hastalığa dönüşür. Ancak alkolün tehlikesi, sadece bağımlılıkla sınırlı değil. Alkol, diğer bağımlılık yapıcı maddelere geçişi kolaylaştıran bir “giriş kapısı” rolü oynar. Bağımlılık öykülerine baktığımızda, genellikle ilk madde olarak alkolün kullanıldığını görüyoruz. Sarhoşluk durumu, bireyi diğer maddelerin teklif edilmesine karşı savunmasız hale getiriyor. Bu nedenle, alkol bağımlılığı ve kullanımı, gençlerimizin hayatını birçok açıdan tehdit ediyor.
Son yıllarda, özellikle yılbaşı gibi özel günlerde, sahte içki piyasası canlanıyor. Bu içkiler, metanol gibi zehirli maddeler içererek, tüketenlerin ciddi sağlık sorunları yaşamasına, hatta ölümüne sebep oluyor. Sahte içkinin yaygınlığı, denetimlerin yetersizliğini ve alkol tüketimi üzerine daha sıkı düzenlemeler yapılması gerektiğini gösteriyor. Ayrıca alkol ürünlerine yapılan fahiş zamlar, sahte ürünlere rağbet edilmesinin bir diğer sebebi, bir bağımlılık uzmanı olarak şunu söyleyebilirim ki; alkollü ürünlere yapılan zamlarla, insanların bağımlılığının önüne geçmek pek mümkün değildir. Ölmek pahasına sahtelerini satın alıp içenler bunun acı ispatıdır.
Alkolün hiçbir şekilde kullanılmaması, bağımlılık yapıcı maddelere karşı en etkili önlemdir. Bu, sadece kişisel sağlığı korumakla kalmaz, diğer bağımlılık yapıcı maddelere geçişi de engeller. Toplumun, özellikle gençlerin, alkolün zararları ve sahte içkinin tehlikeleri konusunda bilinçlendirilmesi şart. Bu, okullarda, medya ve sosyal medya üzerinden kesintisiz yapılmalıdır. Ülkemizde alkolü içmenin ya da hiç kullanmamanın bir ideolojik kimliğe dönüştürülmesi de maalesef bağımlılık mücadelesine ciddi zarar veren bir toplumsal özelliğimiz haline dönüştü. İçenlerin alkolü savunmayı sürdürmelerinin en önemli sebebi bu durum.
Yetkililer, sahte içki üretimi ve satışını engellemek için daha sıkı denetimler yapmalı, cezai yaptırımlar artırılmalıdır. Ve bu, toplu ölümlerden hemen önce yapılmalıdır. Başka bir meseleden bir haftada 37 insanımız ölse eminim daha fazla gündemde yer alırdı. “Kendim ettim, kendim buldum” türküsü onların ruhlarına nedense fazlasıyla yakıştırılıp, yapıştırılıyor. Bu da giden canlara yapılan büyük bir saygısızlıktır. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de toplumun alkol bağımlılığı yaşayan bireyleri “hasta” olarak kabul etmemesidir. Onlar için profesyonel tedavi ve destek mekanizmaları yeterli mi değil mi toplumun kaçta kaçının umurunda? Oysa tüm alkol sorunu yaşayan insanlar bizim insanlarımızdır. Alkolizm bir hastalıktır, bu kabul edilmeli ve bu konuda toplumsal anlayış oluşturulmalıdır.
“Alkolün azı az, çoğu çok, sahtesi de akıllara zarar” sözü, alkolün sadece bağımlılık yapıcı değil, aynı zamanda ölümcül bir tehlike olduğunu anlatmak ve anlamak için yeterlidir. 37 vatandaşımızın bir hafta içerisinde ölmesinden dolayı, her bireyin, toplumun ve devletin bu konuda sorumluluk alması bunca ölümün verdiği nasihat ile mümkün olmalıdır diye düşünüyorum. Alkol kullanmamak, gençlerimizi ve geleceğimizi korumak için en etkili yoldur. Sahte içki ve bağımlılıkla mücadelede, farkındalık ve önleyici tedbirlerse daima hayat kurtarır. Alkol tüketimi ve bağımlılığı, bireyler ve toplum için ciddi tehditler oluştururken, son ölüm olayları bize bu tehditlerin ne denli ölümcül olabileceğini hatırlattı. Bu korkunç tablonun tekrarlanmaması için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önlemler alınmalı ve bilinçlenme sağlanmalıdır.
Alkolün azı az zarar, çoğu çok, sahtesi de akıllara zarardır.
- Sosyal Psikoloji ve Bağımlılık
- Uyuşturuculu Durumlar
- Ölünce sevemezsem seni
- Madde Bağımlılığı ile Mücadelede Ramazan Ayının Verdiği İlham
- Bağımlılıkla Mücadelede Kısa Tarihçem
- Yıllardır Şiddete Maruz Kalan Bir Annenin Çığlığı
- Bağımlılık Kaderiniz Değildir
- Sıkılmak İle Bağımlılık Arasında Bir Bağ Var Mı?
- Görkem’li Bir Yaşam Mümkün
- Her Gün Kendini Zehirlemek
- Bağımlılık Beyni Nasıl Etkiler?
- Yaklaşma! Yaklaşırsan kullanma! Kullandıysan hemen bırak! Bırakınca Yaklaşma!