-
ZAFER ERCAN
Tarih: 03-02-2025 00:08:00
Güncelleme: 03-02-2025 00:08:00
İnsan, doğası gereği sürekli olarak zihinsel ve duygusal uyarılmaya ihtiyaç duyan bir varlıktır. Ancak bazen içinde bulunulan durum, mevcut aktiviteler veya yaşanan duygusal boşluklar kişiyi sıkılmaya iter, sıkılmak insan için doğaldır. Sıkılmak, genellikle olumsuz bir durum olarak algılansa da aslında üretken düşünmeyi, yeni deneyimler aramayı ve kendini keşfetmeyi teşvik eden insani bir özelliktir. Ancak bazı bireyler sıkılmayı tolere edemez ve bundan kaçmanın yollarını ararlar. Ve bu arayışlar birçok insanın hayatına uyuşturucunun giriş yapmasına sebep olur. Özellikle madde bağımlısı olan bireyler için sıkılmak, madde kullanma isteğini anında tetikleyen en güçlü duygusal durumlardan biridir. Sıkılmak, bağımlılar için bağımlı oldukları maddeler kadar mücadele etmeleri gereken bir durum, kavramdır, sıkıntısına zararsız alternatif üretemeyen tüm bağımlılar maalesef ayık yaşama geçiş yapamazlar.
Sıkılmak, kişinin bulunduğu ortam veya yaptığı aktivitenin zihinsel veya duygusal olarak yeterince tatmin edici olmaması durumuna denir. Bilhassa ergenlik dönemi sıkıntılar içinde yetişkinliğe gidilmeye çalışılan önemli bir gelişim dönemidir. Bu yaşlarda sıkıntılı hallerini yönetmeyi deneyimlemeyen çocukların uyuşturucuyu denemeleri günümüzün kaçınılmaz gerçeğidir. Beynimiz sürekli olarak yeni şeyler öğrenme ve keşfetme eğilimindedir. Tekrarlayan ve tahmin edilebilir aktiviteler bir süre sonra sıkıcı hale gelir. Sürekli aynı şeyleri yapmak, insan beyninde heyecan ve merak duygusunu azaltarak sıkılmaya neden olur. İnsan, yaptığı şeylerin bir anlam taşımasını ister. Eğer kişi içinde bulunduğu durumu anlamsız buluyorsa, sıkılma hissi artar. Ve muhakkak bir arayış içerisine girer, sıkıntıyı gideren bazı aktivitelerin de zararlı olması bireyin kendini bir döngüye hapsetmesine neden olur. Uyuşturucu bağımlılığı da işte tam böyle bir döngüdür, kişi sıkılır madde kullanır, madde kullandıkça bağımlı olur ve kendisini daha da sıkıntılı bir halde bulur, sıkıntıyı gidermek için keşfettiği uyuşturucu kullanımı hayatın tüm sıkıntılı anlarında her an yapılan bir eyleme, aktiviteye dönüşür. Kişi duygusal olarak tatmin olmadığında, ne yaparsa yapsın sıkılma hissini yenmekte zorlanır. Uyuşturucu maddeler sahte iyi oluş verdiği her kullanımda kişinin duygusal tatmin yanılsaması içerisinde hapsolmasına neden olur.
Peki sıkılmak bağımlılarda daha fazla mı görülür? Bağımlılık, beynin ödül sisteminde ciddi değişikliklere neden olur. Madde kullanımı, normalde zevk veren aktivitelerin etkisini azaltır ve kişinin sadece madde ile tatmin olmasını sağlar. Bu durum, bağımlı bireyin sıkılma eşiğini düşürerek hayatındaki diğer aktivitelerden keyif almasını zorlaştırır. İşte bu nedenle uzun süre madde kullanarak dönüşen bağımlı bireyler diğer insanlara göre maalesef daha çok sıkıntılı haller yaşarlar. Hayatı en baştan öğrenmek bağımlı bireyin mücadele gerçeğidir. Sıkılmayı da sil baştan deneyimleyip öğrenmek zorundadır.
Madde kullanımı, beynin dopamin üretimini yapay olarak artırır. Zamanla beyin, doğal yollardan dopamin salgılamayı azaltır ve kişi madde kullanmadan mutlu olamaz hale gelir ve elbette bu yüzden çok sıkılır, alternatif sıkılma giderici faaliyetleri olarak spora başlaması, günlük yürüyüşler yapması bir bağımlı için hayati önemlidir. Bağımlı bireyler, duygularını yönetme yeteneklerini kaybeder. Sıkıldıklarında ne yapacaklarını bilemedikleri için de maalesef doğrudan maddeye yönelirler, tekrar tekrar kullanmaları, bıraktıktan kısa süre sonra geri dönmeleri, nüksetmeleri bu yüzdendir. Madde, beyinde aşırı güçlü bir haz uyandırdığı için günlük aktiviteler sıradan ve anlamsız gelmeye başlar. Bu anlamsızlık bağımlının görüntü olarak da eylemsel olarak da tembel birine dönüşmesinin sebebidir. Beyin sadece maddeye odaklanır ve farklı aktivitelerden keyif alma yetisini kaybeder. Ayık yaşamı için mücadele eden bireylere yeni hayatlarında birçok yeni alışkanlık teklifinde bulunmak gerekir zira bir kerede doğru alışkanlığı bulmaları pek mümkün değildir. Çoğu bağımlı, yaşadığı sorunlar ve başarısızlıklar nedeniyle kendini kötü hisseder. Bu duygularla baş etmek yerine kaçış yolu olarak maddeyi seçer. Her bırakma kararında da büyük bir boşluk hissi yaşarlar, madde hayatlarından çıktığı an daha çok sıkılacaklarının paniği ile maddeden öyle çok uzaklaşmaları zordur.
Anlattıklarımızın ışığında, bağımlı bireyler neden her sıkıldığında madde kullanır, biraz da buna bakalım, bağımlılar için sıkılmak, huzursuzluk ve boşluk hissi ile eş anlamlıdır. Beyin, sıkılmayı bir problem olarak görür ve daha önce öğrenilmiş olan en hızlı çözümü devreye sokar, işte bu onlar için en kısa yoldur, anında madde kullanımına başvururlar. Bağımlı bireyler için sıkılma, kullanımı tetikleyen en büyük faktörlerden biridir, çünkü:
- Öğrenilmiş davranıştır, bağımlı birey sıkıldığında madde kullanarak rahatlamayı öğrenmiştir.
- Hızlı bir çözüm arayışıdır, normal aktiviteler tatmin edici gelmediği için en hızlı rahatlatan çözüm uyuşturuculardır.
- Beynin zararsız alternatif üretememesidir, beyin bağımlılıkla birlikte alternatif yollar aramayı bırakır ve madde tek kaçış yolu haline gelir.
Her bağımlı bireyin sıkılmayla başa çıkmayı yeniden öğrenmesi gerekir. Bağımlılıktan kurtulmanın en önemli adımlarından biri, sıkılma duygusuyla sağlıklı bir şekilde başa çıkmayı öğrenmektir.
Alternatif zararsız zevk kaynakları bulmak: Spor, sanat, müzik, seyahat gibi aktiviteler beyinde yeni bağlantılar oluşturarak dopamin sistemini güçlendirir.
Duygu düzenleme becerilerini geliştirmek: Terapi, inanç, meditasyon, farkındalık çalışmaları kişinin kendini daha iyi yönetmesini sağlar.
Sosyal destek almak: Aile, arkadaşlar ve destek grupları ile iletişim halinde olmak, kişinin yalnız hissetmesini engelleyebilir.
Sıkılmayı kabul etmek: Sıkılmanın insan hayatının doğal bir parçası olduğunu kabul etmek ve bunu fırsata çevirmek gerekir. Sıkıldığımızda bazen aksiyon almak yerine hiçbir şey yapmamak da bir gelişimdir. Sıkılma duygusu bağımlı bireyler için büyük bir tetikleyici olabilir. Ancak sıkılmak kötü bir şey değildir; önemli olan, bu duyguyu sağlıklı bir şekilde yönetebilmektir. Bağımlılıkla mücadelede en önemli adımlardan biri, kişinin hayatına anlam katacak yeni yollar bulması ve sıkılma anlarında otomatik olarak maddeye yönelmeyi bırakmasıdır. Bunun için bireysel çaba, terapi ve sosyal destek büyük önem taşır. Sıkıldıkça alternatiflerine yönelen her bağımlı aynı zamanda değişimi göze alan kişidir ve muhakkak sıkıla sıkıla kurtulur…
- Sosyal Psikoloji ve Bağımlılık
- Uyuşturuculu Durumlar
- Ölünce sevemezsem seni
- Madde Bağımlılığı ile Mücadelede Ramazan Ayının Verdiği İlham
- Bağımlılıkla Mücadelede Kısa Tarihçem
- Yıllardır Şiddete Maruz Kalan Bir Annenin Çığlığı
- Bağımlılık Kaderiniz Değildir
- Görkem’li Bir Yaşam Mümkün
- Toplumsal uyanıklık için ölmesi gereken vatandaş sayısı kaçtır?
- Her Gün Kendini Zehirlemek
- Bağımlılık Beyni Nasıl Etkiler?
- Yaklaşma! Yaklaşırsan kullanma! Kullandıysan hemen bırak! Bırakınca Yaklaşma!