içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

KİME YARAR?

İyilik yap, denize at; balık bilmezse Halık (Yaratan) bilir.  “Andolsun ki biz insanı en güzel şekilde yarattık” (et-Tîn 95/4) ayetinde de belirtildiği gibi İnsanoğlu yaratılışta zaten iyilik üzere iyi bir yaratılışla yaratılmıştır. En güzel şekilde yaratılan insan da doğası ve fıtratı gereği iyiliğe meyyal bir varlıktır. Ancak dünya hayatının karmaşıklığı ve insanoğlunun  karşılaştığı sınav niteliğindeki tecrübeleri insanoğlunun adeta fabrika ayarlarını bozmuş, ve onu iyilikten, o en güzel yaratış özelliğinden koparmış, kötülüğe daha meyyal bir hale sokmuştur.           

Artık bir iyilikle karşılaştığımızda ‘’acaba bunun arkasında nasıl bir gizli amaç vardır’’ diye düşünmeden edemiyoruz. Çünkü artık biz de iyi bir iş, eylem, etkinlik, proje planlarken sadece Allah rızasını düşünmek yerine bundan ben ne fayda sağlarım diye düşünüyoruz. Ya da yaptığım iyiliğin, güzel bir işin kimin işine yarayacağının hesabını yapıyoruz. Bunun reklamını nasıl yaparım? insanlara kendimi nasıl iyi insan, hayırsever insan olarak tanıtırım? Bu durum bana toplum içinde nasıl bir  statü sağlar ona bakıyoruz. Dünyada hayır için harcadığımız bir liranın karşılığını kaç lira olarak alırım diye hesap yapıyoruz.            

Evet bu bir ticaret. Ancak hesap yanlış, ticaret yanlış. Kiminle ticaret yapmamız gerektiğini unutuyoruz.  ‘’Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir.. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.(Zilzal 7-8) Hesap bu kadar net. Yaptığımız hiç bir şey zerre miktarı da olsa zayi olmuyor. Karşılığı hem bu dünyada hem ahirette mutlaka verilecektir. Kime yaradığının, dünyada bizi nasıl gururlandırdığının, nefsimizi ne kadar okşadığının hiçbir önemi yok.         

Hayır hasenat, iyilik ve güzelliği bireysel bir konu olmaktan çıkarıp kurumsallaştıran, dağdaki yabani hayvanlardan şehirdeki güvercinlere kadar her canlının sağlıklı beslenme ve yaşaması için vakıflar kuran bir ulusun evlatları olarak, yapacağımız en küçük iyiliklerden bile dünyadayken nasıl yararlanırızın hesabını yapıyoruz.        

Toplumsal konularda kararlar alırken de maalesef ortaya atılan bir proje hangi kesime rant sağlar?  Hangi siyasi veya etnik gruba yarar sağlar? Hangi siyasetçiye darbe indirir? Hangi politikacıya pirim getirir bunun hesabı yapılıyor.       

Halbuki bir iyilik, güzel bir proje, toplumsal bir çalışma, birlik beraberlik, gelişme, kalkınma, güçlenme öncelikle içinde bulunduğumuz grupların ve genelde tüm toplumun işine yarar. İyilikler, güzellikler çiçek gibidir. Etrafına güzel kokular yayar, Bu güzel kokuları duyan toplumun diğer fertleri adeta arıların bal yapmak için çiçeklerden faydalandığı gibi faydalanır ve iyilikler daha dünyadayken iyiliği yapandan başlayarak herkesin işine yarar. Herkesi mutlu eder.           

Bakara süresi ayet 261 de; Mallarını Allah yolunda harcayanlar, her başağında yedi yüz tanesi olan ve tam yedi tane başak bitiren tek bir tohuma benzer. Allah dilediğine kat kat verir, arttırır. Allah'ın ihsanı boldur ve her şeyi bilir. Buyuran Allah cc. Tabi  ki her şeyi bilir. Yeter ki iyilikler , güzellikler, güzel iş ve projeler sadece Allah rızası için yapılsın. Ayetteki hesabı biraz açalım:7x700 o da eşittir 4900.

Yukarda da belirtmiştik. İyilik yapmak iyilik düşünmek dünyanın en kazançlı ticaretidir. Dünya da bire dörtbindokuzyüz veren başka bir ticaret sanırım yoktur. Yeter ki karşılığını yalnız Allahtan bekleyerek iyilik yapalım, iyilikleri yayalım.             

Ayrıca yaptığımız iyilik, güzel işler, güzel projeler dünya hayatında da bizleri bir çok beladan ve musibetten korur. Bazen ‘’Tamam herşey bitti yapacak bir şey yok dediğimizde mucizevi şeyler olur, bir el bizi uçurumun kenarından alıverir. En olmaz dediğimz işler oluverir. İşte o anda bizim imdadımıza yetişen uzak zamanlarda ve mekanlarda bizim için yapılan hayır dualar devreye girer.. Özellikle bizim yapıp unuttuğumuz, reklam etmeden  karşılık beklemeden, kimseyi yük altında bırakmadan ve mahcup etmeden yaptığımız iyiliklerdir.

Ne mutlu iyilik peşinde koşanlara, Ahlakla, adaletle, cesaretle, samimiyyetle ve sevgiyle vatanı, milleti, dini ve insanlık uğruna kendini vakfedenlere.

 

           

Bu yazı 1266 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum