-
MUSTAFA BALI
Tarih: 03-02-2025 00:04:00
Güncelleme: 03-02-2025 00:04:00
Dijital Devrilme
Birey ya da toplum olarak sürekli değişim ve gelişimin kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Ancak bu değişim ve gelişim çoğu kez bizim dışımızdan etkenlerle olur.
Bu değişimlerin bireysel ve toplumsal bünyemize yeterince faydalı olabilmesi için, ya yumurtanın içerden kırılması gibi iç dinamiklerle olması ya da bünyemizin bu değişimlere hazırlanmış olması gerekir aksi halde gerçekleşen değişim fayda sağlamak yerine tüm temel niteliklerimizi kaybetmemize neden olabilir. Böyle bir durumda artık bildiğimiz insandan ve insan toplumundan geriye pek fazla bir şey kalamaz.
Türk toplumu olarak maalesef dijital devrim öncesi sanayi devrimi, bilimsel gelişmeler, büyük keşifler ve icatlara nasıl hazırlıksız yakalandıysak dijital devrime de hazırlıksız yakalandığımız anlaşılıyor. Aslında şöyle de diyebiliriz. Değişimi siz yapmıyorsanız, yani yumurta içerden kırılmıyorsa siz sadece değişime maruz kalıyorsunuz . Dijital devrimdeki durumumuz da tam olarak bu.
Elbette dijital devrimin getirdiği yeniliklere çok iyi uyum sağlayan, onları çok iyi bir şekilde ve faydalı biçimde kullanan, vatandaşlarımız var. Meslek liseleri ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde özel sektörde ve kamuda bu konularda çok iyi yetişmiş gençlerimiz var. Ancak toplumun geneline baktığımızda yukarıda saydığım istisnaların dışında dijital devrimin ‘’ Dijital Devrilme’’ şeklinde tezahür ettiğini söyleyebiliriz.
Bu durumda ortaya çıkan en önemli sonuç; en yakından en uzağa kadar toplum içinde iletişim bitme noktasına geliyor. Aile içi iletişimden akrabalık ve komşuluk iletişimine kadar bir çok iletişim neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda. Tanımında bile sosyal kelimesi bulunan insan a sosyal; iletişim kurma ihtiyacı en üst seviyede olan insan neredeyse sesli ve sözlü ifade yeteneğini kaybetmek üzere olan bir mutanta dönüşüyor. Konuşa konuşa anlaşır dediğimiz insan neredeyse konuşma yeteneğini kaybetmek üzere.
İletişim çağındaki bu iletişimsizlik doğal olarak çoğumuzun psikolojik dengesini bozuyor. Ne kendimizi anlatabiliyoruz; ne de karşımızdakini anlamaya gücümüz yetiyor. İletişim becerilerimizi yitirmemiz bizi iyice geriyor. Konuşma zorluğu çeken veya kekeme insanların nasıl gerildiğini ve adeta sinir krizleri geçirdiğini biliriz. Bu iletişimsizlik toplumdaki ve aile içindeki şiddet olaylarını da körüklüyor.
Dijital devrime hazırlıksız yakalanmanın bir başka sonucu; olarak her gün onlarca dolandırıcılığa ve sanal kumardan yıkılan yuvalara şahit oluyoruz.
Bazılarımız henüz bankamatik kullanmaktan acizken web 6.0, deep web, deep fake,chatgpt, yapay zeka ve benzeri bir sürü kavramın uçuştuğu bir dünyada artık sıradan vatandaşların kendini internet ve dijital teknolojilerin olumsuz ve yıkıcı etkilerinden koruyabilmek için asgari düzeyde medya okur yazarlığı eğitimi alması gerekiyor.
Yirmi yıl önce televizyonun yaptığı yıkıcı etkiyi konuşurken neredeyse televizyonun çok daha masum olduğunu düşünmeye başladık.
Dijitalleşme adeta ihtiyaçtan çok bağımlılığa dönüşmüş durumda. Gencinden yaşlısına telefonlar cep telefonu değil, artık bir uzvumuz gibi neredeyse. Üstelik yaz kış; gece gündüz elimize yapışık şekilde duran, bizden bağımsız çalışan bir uzuv.
Oysa bizler dijital devrilmeden önce çok daha insani iletişim kurabiliyorduk. İki kişi bir araya geldiğinde konuşacak konular bulabiliyorduk. Konu bütünlüğünü bozmadan dakikalarca hatta saatlerce karşılıklı konuşabiliyorduk. Birbirimizi daha iyi anlayıp iyi geliyorduk birbirimize.
Tekrar önce kendimize gelip sonra da birbirimize iyi gelebilmek için öncelikle dijital bağımlılık dahil her türlü bağımlılıktan kurtulmamız gerekiyor. Yakın arkadaşlarımızla, akrabalarımızla daha çok bir araya gelmemiz gerekiyor, özellikle dijital cihazlarımızı kapatarak veya yanımıza almadan, insan insana iletişim kurmamız gerekiyor.
Aile içinde teknolojisiz zamanlar planlamamız gerekiyor. Bu ev içinde veya bir doğa kampı şeklinde de olabilir.
Belki ilk etapta bir boşluk hissedeceğiz ancak zamanla insan insana iletişimin gerçekten hepimize iyi geldiğini yaşayarak tekrar öğrenmiş olacağız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum