AHMET YAŞAR

Merhaba!

Değerli yolcutvhaber.com okuyucuları;

YolcuTV Haber ailesi olarak geçtiğimiz günlerde bir dizi ziyaretler gerçekleştirdik. Değerli yazarlarımız, hepsi birbirinden müstesna ve bilgi deryası hocalarımız ile yolumuz hakkında istişarelerde bulunup hoş zaman geçirdik.

Gerek safları sıklaştırmak gerekse de sosyo-kültürel anlamda ülkemizin umut vaat edip etmediği, bir sentezin oluşup oluşamayacağı gibi birçok konu hakkında karşılıklı olarak beyin fırtınası yaptık. Bizim için bu görüşmeler ve sokaktan aldığımız ışık hüzmesi hala umut tohumlarının, kırıntılarının var olduğunu gösterdi.

Zamanla bu tohumlar yeşerir mi yeşermez mi hep birlikte göreceğiz. Kimbilir belki de taş olacak...
Yok yok olmaz gençlikte ışık var durup durup küllerinden tutuşuyor.

Eeee gelelim gündeme...


Suriye, Lübnan, Hamas, Filistin, Hizbullah  İsrail ve sonra tekrar Suriye... Yıllar önce Bahar diye başlayan olaylar ülkemiz  ve gariban Müslüman dünyası adına kara kışa döndü.

Ortadoğu girdap gibi sanki...Dünyanın gideri (lavabo gideri misali) gibi içine giren, öğütücüye gidip parçalanıyor. Bakıyoruz savaşan Müslüman...

Gayrisiz ölenlerin hepsi şehit, herkes Allahu Ekber diyerek birbirine kılıç sallıyor çok garip değil mi?

Güya yıllardır bitmeyen savaşı bir haftada bitirmişlerdi. Değişik isimli teröristleri devlet başkanı gibi görüyorlar artık. Ne oldu da bu terörist devlet başkanı oluyor şimdi y a da bu kadar kolaydı ve  1-2 haftada bitecekti de yıllarca niye bitmedi?

Yahu niye olacak her şeyin ilacı olan kesin çözüm yoluna başvurdular: Kutsal su ile vaftiz edildiler. Ondan sonra gelsin zafer, gitsin azınlıklar.. Savaş bitti mi? Hayır! Şimdi bütün eli uzunlar veriyorlar kutsalı  veriyorlar kutsalı...Ülke yöneticilerimizin de ekstra dikkat etmesi gerekiyor artık. Zamansız ve gereksiz temaslar ülkemiz adına olumsuz sonuçlar doğurabilir. Türkiye'nin masada olduğu belli, ki normal olan bu. Yıllardır bir mülteci sığınmacı ve kaçkın sıkıntısı çekiyoruz. Kaldı ki 100 sene önce vatan toprağı olan yerlerle bağımız var ve takipte kalacağız CO-lani yönetimini...

Ya içeride ne durumdayız? Enflasyon, faiz, sömürü ülkemizde aynen devam... Vur abalı'ya vur ha vur.. Vatandaşın beyni anestezi altında tepki bile veremiyor. Şaka gibi asgari ücret zammı...Rahmetlinin dediği gibi ağam eğlenir bizimle...

En başta da dediğim gibi
YA UMUTLAR DA BİTERSE?

Büyük üstat Necip fazıl'ın dizeleri ile devam edelim

Kafesli evlerde ağlar çocuklar
Odalarda akşam olurken henüz
O zaman gözümün önünde parlar
Buruşuk buruşuk ağlayan bir yüz

Ne vakit karanlık kaplasa yeri
Başlar çocukların Büyük kedileri
Bakılır korkuyla dolu gözleri
Ya artık bir daha olmazsa gündüz

Gittikçe kesilir derken sedalar
Gece bir siyah el gözümü bağlar
Duyarım içime sığınmış ağlar
Bir ufacık çocuk bir küçük öksüz...

Necip Fazıl Kısakürek

Üstadın dediği gibi
YA ARTIK BİR DAHA OLMAZSA GÜNDÜZ